acıyan uyumuş, acıkan uyumamış — her türlü sıkıntıya katlanılır, açlığa katlanılmaz anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
KALB-İ HABİDE — Uyumuş kalb … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
acımak — 1. e 1) Başkasının uğradığı veya uğrayacağı kötü bir duruma üzülmek Yarını ne olacak dünyamızın / Biz yaşımızı başımızı aldık / Allah çocuklarımıza acısın. C. S. Tarancı 2) Merhamet etmek 2. nsz Acılı, ağrılı olmak Şaşkınlığından bir kestane… … Çağatay Osmanlı Sözlük
sıçramak — e 1) Ayaklarla, birdenbire ve kuvvetle yeri teperek hızla yukarıya veya ileriye atılmak Çocuk taştan taşa sıçrayarak gitti. 2) nsz Bir uyarı veya heyecan sebebiyle ürkerek birdenbire olduğu yerde doğrulur gibi sarsılmak Uyumuş olacak ki yataktan… … Çağatay Osmanlı Sözlük
uca — 1. is., hlk. Kuyruk sokumu kemiği, pöç 2. sf., hlk. Yüce Uca dağ başında yatmış uyumuş / Ela gözlerini uyku bürümüş. Halk türküsü … Çağatay Osmanlı Sözlük
yapmak — i, ar 1) Ortaya koymak, gerçekleştirmek, oluşturmak, meydana getirmek Her görevi ayrım gözetmeden aynı titizlikle yapmak başarının sırrıdır. Ç. Altan 2) nsz Olmasına yol açmak Durgun sular sıtma yapar. 3) nsz Yol almak 4) Onarmak, tamir etmek… … Çağatay Osmanlı Sözlük
başı yastık yüzü görmemek — yatağa yatıp uyumuş olmamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
gunûde — (F.) [ ﻩدﻮﻨﻏ ] 1. uyumuş. 2. ölü … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
hufte — (F.) [ ﻪﺘﻔﺧ ] uyuyan, uyumuş … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
HUFTE-GÂN — (Hufte. C.) f. Yatmış olanlar, yatıp uyumuş olan kişiler … Yeni Lügat Türkçe Sözlük